7 Temmuz 2010 Çarşamba

eSNaF oLMak

Geçenlerde kardeşimle caddede oraya buraya bakınırken "paattt" parmakarası sandalet geride kaldı,ben bir adım önde :) 1-2 dikiş patladı terlikte...
Dün işyerimin yakınında yıllardır aynı yerde ikamet eden ayakkabı tamircisi amcaya gittim. Aynı köşede,aynı büyüklükte dükkanı senelerdir; ama yenilemeyi bilmiştir. Acelesi yok dedim ben nasılolsa akşama kadar ofisteyim,yok dedi birazdan hazır olur gelir alırsın. İşten çıkmaya yakın aklıma geldi,bi koşu gittim.
Nasıl herkesi hatırlıyorlar anlayamıyorum,içerisi bir sürü çift ayakkabı dolu,bazılarıda poşetlerinde asılı. Ne bir kağıt ne başka birşey...beni gördü ve onların içinde benimkini buluverdi. Borcum nedir dedim. Gözlüklerinin üstünden gülümseyerek baktı, yok borç morç dedi,ufacık birşey. olurdu olmazdı derken bol bol teşekkür ve hayırlı işler sloganları bırakarak ofise döndüm. hem sanki ben bedelsiz yapmasını istemişim gibi utandım hem de kocaman bir memnuniyet simgesi gülümseme yerleşti yüzüme sağlam terliklerim elimde :)
Ya ne zamandır gerçek esnafla birebir görüşmemişim,ya da ofise tıkılmışlığın verdiği asosyallikle burun buruna olduğumu farkettim...
Ama o amcayı,çevredeki eski olan hemen hemen tüm esnafı tanımanın verdiği samimiyeti hatırladım...

2 yorum:

Aslı dedi ki...

Yazınızı okuyunca kendimi kötü hissettim, onlara karşı utandım birden. Maalesef alışveriş merkezleri sayesinde çevremizdeki bütün esnafları ve onların dostluklarını unuttuk:(((
hatırlattığınız için sağolun...

sine'mden dedi ki...

ayy kötü hissetmeyin...bende kendimi bir tuhaf hissettiğim için yazmıştım,yalnız değilsiniz yani:)
sevgiler...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails