31 Ağustos 2010 Salı

roLL-oN paTLaMaSI..

Dün akşam eşle iş çıkışı eksik ev ihtiyaçlarımızı karşılamak amacıyla (en doğrusu kendisinin karton karton sigaraları bittiği ve oraya gidildiğinde topluca herşeyi halletmek kolayına geldiği için) Carrefour yolunu tuttuk. Yorgun bir haftasonundan çıkılmış,hasbel kader Pazartesi atlatılmış ama yorgunluk sırtta ağırlık olmuştur :(

Reyon reyon dolanırken eşin cola bağımlılığı atağa kalkar ve 6lı paketleri arabaya devirmeye başlar(o sırada arkam dönüktür!). Diğer reyonda fark ettim fazlalıkları,tamam bende seviyorum ama gazlı içecek pek de faydalı olmadığını hepimiz biliyoruz diye başlayan vıdılara başlamıştım ki "GÜMMM..." Başka arabanın tekerine ayağımı oturttum ve öylece yaklaşık 40-50 saniye kaldım.acımdan...hem parmak hem dudağımı sıkma acısı :( 

Mecbur yola devam tabii. neyse tam sona yaklaşıyoruz diye havalara girmişken, eşin elinden arabaya koymaya çalıştığım erkek roll-onlarından zıp zıp bir tanesi 2.GÜMMM'e sebebiyet verdi ki bu ilkinden beter oldu, şişe kırıldı ve içindeki cıvık şey ayak,bacak,sandalet demeden üstüme yayılıverdi... işte o an gülme-sinir-kriz üçlemesinde bir ben bakınıyorum...hem temizim hem pisss...hay Allahım yaa...önce çantadaki selpağı haldur huldur açıp sarmaladım kendimi,tabii ki yetersiz bir hareket,doğruca reyondaki ıslak mendili kapan eş açmış paketi "tamam sakin ol" deyip görevlilerden etrafı temizlemelerini rica ediyor. Öyle ya da böyle geçici temizlik işlemim elimde 13-15 mendil(ıslak-kuru karışık) ile son buldu.


Bakın dikkatli olun o vıcık şeyle, resmen ayağımı sandalete yapıştırdı diyorum...Neyse böyle de sulu bir anımız oldu napalım :))

kaynak

30 Ağustos 2010 Pazartesi

Ne MutLu TÜRKÜM !




Şu anda dışarıda, tam önümüzde tüm ulusal bayramlarımızda olduğu gibi yine tören düzenlendi, yine saygı duruşunda bulunduk, herkesin içinden söylediğine inandığım ama ben kendimi tutamayıp kısıktan dışarıya taşarak İstiklal Marşı'mızı söyledik, yine askerlerimiz yürüyüş yaptı, yine yüreğim kabararak, yine gözlerim dolarak ve yine "Ne mutlu Türk'üm " dedim...Her zaman da diyeceğim.
Diğer senelerden  farklı olarak ülkemizin içinde bulunduğu politik olaylardan dolayı burukluk yaşasam da, ülkemi kimseye kolay kolay yar etmem ! Tek fark benim hissettiklerimde değildi, askerlerin o kuvvetli yürüyüşleri sırasında, sanki hepimiz yerine söylüyormuş gibi gırtlakları parçalanırcasına haykırdıkları klasik sözlerin haricinde özellikle onlardan duymaya ihtiyacımız olan "Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye" sloganı beni titretti :)

25 Ağustos 2010 Çarşamba

hEP beNimLE KaL

Tek tek sayarken eskiden geçen ayları,
artık "yıllar" oldu hesapladığımız.
Her günün içinde yakalanan
gülen gözler, tatlı sözler,minik jestler
anlam yüklerler farkında olmadan yaşama.
Bazen tek bir gülücük için yapmadığımız kalmaz,
bazen de kahkahalar durdurulamaz.
Yaşanan acılar da var da,
sıkıntılar da elbet.
ama hep yanyana, elele, omuzomuza...




Dün haykırdığımız "EVET", bugün hala dilimde...
bir kez daha "EVET" sevdiğim, bir kez daha...

Kocaman 4 yıl bitti, ama bir ömür bizi bekler Aşkım.

Seviyosun ya sen beni, ben de seni, hep öyle kal
Hep Benimle Kal Bitanem...

24 Ağustos 2010 Salı

bAşLIk yOK


O kadar sıcak ve nemden sonra "rüzgar"la dost olmak da varmış bu hayatta :)) Ben ki en ufak esintide üstüme bişiler almaya koşarken şimdilerde rüzgarla arkadaşlığımızı pekiştirmek için hep karşısına çıkıp, sık sık muhabbet etmeye çalışıyorum. İnanın çok iyi geliyor :)
Poyraz bedeni çok rahatlatmış olsa da bedenin içi kendi dalgasında. dişimde bir ağrı, aklımda korku !!!
nasıl olacak bakalım...
Daha canım annem dişçiden nasibini yeni almıştı ki, bu sefer de onu zatürre başlangıcı vurdu :(
hiç otur(a)mayan annem,başını kaldıramadı yastıktan,sonunda hep kolundan tutup doktora götürdüğü babama düştü görev. Doğru hastaneye.... Yatırdılar annemi,serumlar,ilaçlar... atlatır o hemen biliyorum da yine de onu hiç yatarken görmeye alışık olmadığımızdan bir eksiklik hissi oturdu içimize.

Bu güzeller ona gitsin... 

18 Ağustos 2010 Çarşamba

biR mELek daHA GeLDi

Elif'in Lal'in aramıza katılmasına günler kala gerçekleştirdiği "Baby Shower"ı...
Her yer şeker pembe.

Girişte boyunlara birer emzik,yakalara rozet :)

Pasta da çok güzeldi, el emeği şu kundaktaki kurabiye kafalar da...

Lal gerçekten bu kutlamadan 3 gün sonra dünyaya geldi, benimle aynı gün, 3 Ağustos'ta...
Sağlık ve şans hayatından eksik olmasın prenses  :)

13 Ağustos 2010 Cuma

hADi baKaLıM

Dayanamadım yazıcam...
Şimdi ramazan geldi ya, geldi ve yine karmaşalar başladı bir bir...
İş yerinde 2 kez masa hazırlanıyor,tutanlar ve tutmayanlar için.
İftar saati hesaplanarak kim önce gitsin,kim kalsın planları yapılıyor.
bu arada gün içindeki sessizliği,müşterisizliği, uykusuzluktan gözü kapananları da eklemek istiyorum.
Bunların üstüne bir de yemek ve temizlik yapan bayan personelimizin taleplerine hayranlıkla bakakalıyorum...
Neymiş efendim, ramazanmış ya o yüzden 1 ssat falan geç gelse olurmuymuş, o da yetmezmiş gibi akşamda işi bitince çıksa olurmuymuş??? Neymiş sebebi; ramazan...
Yok böyle bir şey !!!
Herkesin bu işyerinde uymakla hükümlü olduğu kurallar var...İş saatleri denen bir zaman dilimi var,doldurmak için,hı???
"Oruç tutma" herkesin kendine yaptığı bir ibadettir. bunun işle falan ilgisi yoktur. İkisini bir arada yapamıyorsan(gösterilen imtiyazlarda yetmiyorsa) bir seçim yapacaksın.
bu acayip sıcaklarda zaten kimseler sokaklara çıkmıyor,işler yerlerde...O zaman ramazan boyunca kapatalım isterseniz,ama sonra maaşlar ödenemeyince tekrar kapımı çalmayın ! şşiişttt sana söylüyorum,gözü devamlı yekovanla akrebi takip eden...
Hadi bakalım herkese hayırlı ramazanlar olsun...

10 Ağustos 2010 Salı

gERi DöNDü ...

Evet evet döndü...
Şimdi daha enerjik, daha yeni, daha renkli...
Geri dönüşün şerefine sizleri bekliyor Bonbon Butik...

6 Ağustos 2010 Cuma

bAşLAsıN kuTLamALar




Bir doğum günüm de yine yanımda ailem ve dostlarımla kadeh tokuşturarak yüzlerimizde gülümsememizle geçti. Darısı bir sonraki seneye...
Biz tüm yıl çalışıp hepsini ağustos ayında yiyoruz :) Misal; ay benim doğum günümle başlar, eşiminkiyle biter.
arada evlilik yıldönümü,annemle babamın doğumgünleride girince bol kutlamalı ve bol harcamalı geçer her sene bizde :))
ama buna değer biliyor musun???

3 Ağustos 2010 Salı

mUtLUyUm...

yaşla ilgisi yok bunun,
baktığın yön önemli olan,
ve yanındakiler...
yalnız hissetmediysen kendini
ağlayacak bir omuz,
mutlu haberi verecek bir telefon numarası varsa hayatında
şanslısın bunu bil yeter...

ben şanslıyım biliyorum !

Bugünden tam 31 yıl önce dünyaya gelmiş olsam da, hatta yaklaşık 7-8 yılı tam olarak hatırlayamasam da,bunca yılın ne ara, nasıl geçiverdiğini toparlayamıyorum...
Olsun hatırladıklarımın içinden sadece iyi olanlarını zihnime kazımaya çalışıyorum, çok şükür ki her geçen zaman da artıyorlar :)
Ailede ilk göz ağrımız diye anılıp,sevilsem de hiç bir zaman şımartılmamışım,şimdi yapabildiklerimi canım kocişime yapıyorum :)
Hayatı seviyorum,doğum günü gibi kutlamalara bayılıyorum,özellikle de hiç bir sevdiğiminkinin kaçırmamaya gayret ediyorum.
"Özel Gün" mutlaka özel hissettirilmeli diye düşünüyorum !

Mutlu olmak için herşeyden çok olmasına gerek yok...
Yanında mutlu,huzurlu bir insan olsun,sen de mutlu olursun...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails